11 Eylül 2013 Çarşamba

"kelimeler, albayım. bazı anlamlara gelmiyor."



  • kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor. ''kelimeler, albayım, hangi anlamlara gelmiyor? efendim? '' ''kelimeler!'' albayım. hangi anlamda kullanıyoruz onları? ''hangi kelimeler hikmet?'' sizi neden yanımda dolaştırıyorum bilmem ki? 
    ''bütün kelimeler, genel anlmada kelime.''
    ''ne demek istiyorsun oğlum?''
    ''kelimeler canım işte. mesela kelebek.''
    ''ne kelebeği?''
    ''kelebek canım, bildiğimiz kelebek.'' ellerini açtı, kapadı.
    ''ha o kelebek mi?''
    ''evet, o kelebek.''
    ''kelimenin aslı mı nereden geliyor?''
    bu soruya tutunalım bari hiç olmazsa: ''evet.''
    ''bilmiyorum.''


  • "fakat, allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarum o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size:"nasıl?" kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım."
    .
    .
    "kelimeler, albayım. bazı anlamlara gelmiyor."